YANLIŞ ANLAMA ANNE!
Amacım seni üzmek değildir
Beni sakın yanlış anlama.
Pişman olmanı isteyemem senden
Ya da ağlamanı
Sadece dinlemeni istedim,
Birazcık kabullenmen fikirlerimi.
Ya da ne bileyim
Kendi doğrularını değil de, biraz da benimkileri düşünmeni istedim anne.
Sevmeni istedim benim sevdiklerimi, ama senin gibi değil benim sevdiğim gibi.
Görmeni istedim güneşi, benim gördüğüm gibi
Yani sadece sarı ve yuvarlak değil, arasında turuncuların da olduğu bir resim gibi.
Senin doğrularını inkâr ettim anne,
Karşı çıktım sana.
Ve sen tüm kızgınlığınla
Kötü kötü suratıma bakıp kızdın.
Oysa biliyor muydun, aynı zamanda sen de benim doğrularımı inkâr ettin anne.
Sevdim anne, doyasıya, ölesiye.
Ama bilmen gereken bir şey vardı,
Asla boyun eğmedim, eğmeyeceğim.
Senin de öyle görmeni istedim ama göremedin anne.
Bana asi deme anne.
Çünkü senin istediğin kendi fikirlerini barınamayacakları bir bedene sokmak.
Oysa ben de büyüdüm anne,
Eski küçücük çocuk değilim artık.
Kendi fikirleri olan, özgürlüğüne düşkün bir insan olma yolundayım.
Yani bir başka deyişle bir yaşama savaşı veriyorum belki kendi kendime.
Bana kızma anne.
Çünkü sen hiç ayakların kopana kadar ve dilediğince bağırarak dans etmedin.
Çünkü sen hiç ağaca çıkıp ayvaları toplamadın.
Ya da yakamozları seyretmedin akşam,
Dalgalı bir denizde boğuşmadın dalgalarla;
Belki de ıslak kumlara üstüm kirlenir mi diye düşünmeden uzanmadın,
Ya da yıldızları toplamadın gökyüzünden.
Belki de bunların hepsini yaptın da,
Bana anlatmadın.
Niye anlatmadın anne?
Senin yaptığın hataları yapmayayım diye mi?